Hmmm yeni bi mim, çok sevindim!

Baş Not: Hafta başından beri bu mimi tamamlamaya çalışıyorum. Ne zormuş istekleri sıralamak meğer. Her an yeni bir hedef ortaya çıkıyor, yeni bir şey geliyor insanın aklına.

Genelde şirketlerde olur bu. Bu sefer blog dünyasında dolanıp duruyor. Merak ediliyor 2013 hedeflerimiz.Meraklara cevap olsun;

2011'de evlendim
2012'de anne oldum
2013'te accık kendimle ilgileneyim diyerek, önümüzdeki seneyi Jülyen takvimine göre "ZeyneP" yılı ilan ettim.


Önce sağlıkla, sevdiklerimle giizzeeelce yeni yıla gireceğim. 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece, yatağımda kocamın koynunda, koynumda kızımla (Kimse kusura bakmasın, Gülbilge bütün gece uyutmuyor, yatarım ben erkenden :P)...




Saçlara bi çeki düzen verilecek. Mezoterapi midir PRP midir ne haltsa, güçsüzleşen ve dökülmek konusunda inadını sürdüren bu saçlar için bir çare bulunacak. Ne halt olduğunu bilmediğim konularda fikir sahibi olunacak. Sahip olunan fikre köle muamelesi yapılmayacak, fikir özgürlüğü korunacak.

Konudan konuya atlarken, dizdeki yırtık sebebiyle bir kazaya mahal vermemek için, atlama aracı kullanılacak. İki konu arasında köprü kurulabilir, tarzanvari bir şekilde beyin nöronlarına sarılıp "Aaaa aaaa" diye diğer konuya atlanabilir.

"Kendim" diyordum... peeling yaptıracağım yüzümde hamilelik anısı olarak kalan lekelerime. En yenisi karbon peelingmiş galiba. Kimyasal da olur. Bu aralar "organik" çok meşhur, organik peeling var mı araştırayım önce bari :P

Lazer epilasyonu da araştırayım...

Bunca araştırma yapana kadar 2013 bitmez inşallah :S

Her ay bi filme gideyim diyorum en azından bilgisayardan seyredeyim. Böylece 12 tam film seyretmiş olurum. Aslında ben bunu Gülbilge'ye bi sormalıyım. Anneliğin saatlik izni var mı acaba?

Kilo vermeye devam etmem lazım. Abur cuburu kesmeden bu işi başarmanın bi yolunu da bulmam lazım. Mesela bi hap olsun. Cluks diye haftada bir yutayım, canım hiç nutella çekmesin. Nutella panzehiri gibi bir şey olsa... Olmasın öyle bişi! Olmasııııınnn! Nutella olmadan asla!

Ayyy... Dişlerim! Sallanıyo ya la bunlar!

Doğru düzgün örgü örmeyi öğrensem iyi olur. Her ay yeni bir şeyler örerim. Bi de şu amigurimi midir nedir, pek şeker değiller mi? Tığı tutmayı öğrendim mi o da tamamdır!

Artık daha çok yemek/pasta/börek yapmayı düşünüyorum. Milletin yaptıklarına "Güzel ama domates salçasıyla yapmış, bunun içine dereotu olur mu hiç, kahvesi az olmuş" gibi eleştiriler yağdıracağıma, kırıp dizimi (Ay Allah korusun!) mutfağımda oturayım ama di mi?

Kitaplığımı iki katına çıkarsam nasıl olur? O-ha! Olmaz. Yine ortalama 15 günde bir kitap okusam yeter. Bu da 2013 sonu itibarıyla 24 kitap eder. Bir anne için oldukça iyi bir sayı bence.

Bloglarımı bi hale yola koymam gerek. Özellikle burası çok karman çorman oldu.

Daha çok Zuhal Olcay dinlicem. Sıla'yı canlı dinlersem tam süper olur! Düşünsenize... Yunus ve ben oturmuşuz şık bir masaya, bir taraftan yemeklerimizi yiyoruz bir taraftan Sıla sahnede taburesine oturmuş şarkı söylüyor. Ayyy... Sıla'yı klonlayıp salonun bi köşesine de koyabilirim. 

Ankara'ya bir sürü yolculuk yapacağım (Nedenini daha sonra söylerim (; )

İnternetten alışverişlerimi en az seviyede tutmayı öğreneceğim. Gerekirse bunun için kursa bile yazılabilirim, tabii kredi kartına taksit yapıyolarsa :P

Ayağıma, 20 cm'den kısa kıyafetlerin, 11 cm'lik ayakkabıların sergilendiği vitrinlere yaklaştığımda en az 100 voltluk elektrik veren prangalardan taktıracağım!

- İsmail Abi
- Hoop!

İstanbul'a gidip l&m setine İs mayil abi için diktiğim janjanlı kravatı hediye edeceğim (Önce janjanlı kravat dikmeyi öğrenmem lazım). Olmazsa sahilde "İsmail Abiii", "Hooop" repliğini gerçekleştiririm sadece.

Bir günümü de boş geçirirsem kendimi döviim. Her gün yeni bir şeyler öğrenmeli, yapmalı ya da uygulamalıyım. Benim Gülbilge'den neyim eksik? Hatun her gün yeni bir şey öğreniyor, ben de öğrenirim ne var Allaa alllaaa... :P

Daha çok telefon görüşmesi yapmalıyım. Ne çok feci fena vefasızmışım ben yahu :S Kimseleri aramıyorum. "Çok özledim" diyorum, mutlaka her gün, bir türlü aramaya fırsat bulamadığım arkadaşlarım aklıma düşüyorlar ama bende tık yok. Telepati yoluyla mı iletişmeyi düşünüyorum acaba?

Üyelik aidatımı ve arabanın vergisini aksatmadan ödemeliyim. Arabanın kaskosunu da yeniden başlatsam iyi olar. Tabii önce kış lastiklerimi almam lazım.

Güzel bir yaz tatili yapsak?! Bi tane zil bulayım. Çıınnn çııınnn... Yediğimi önüme kosunlar, yemediğimi arkama. Kızıma da mayo bebek bezlerinden alayım. Sıcak kumlardan serin sulara atlayalım. Atlayamam da... Alıştıra alıştıra girerim işte... Miskinlik yapayım bol bol. Tabii bi de çocuklu tatil nasıl olurmuş öğreneyim :D

Bi takım kimseleri unutmam lazım.
Her aklıma geldiklerinde küfür ettiğim bir güruh var, olmaz olasıcalar yüzünden ağzım bozuluyor. Hepsi aynı kefede oldukları için birini hatırladığımda otomatik olarak diğerleri de aklıma geliyor. Kefeleri yakayım ben en iyisi! ('Gemiler' miydi o?)

Para biriktirmem lazım.
Öyle böyle değil. İyice bi biriksin. Kredi kartı slibi (slip mi? sevmem ben slip, boxer olsa? :P ) koleksiyonum her geçen gün genişliyor. Onun yerine kendime bi kumbara alayım, o genişlesin. Kumbara ne yahu? Ben kendimi hala ortaokulda falan mı sanıyorum acaba? Birikim hesabı açayım yaşıma uygun olarak.

Halamın gün günlerini iyice bellesem iyi olur. Gün günlerinin akşamı halamlara gider pasta börek yerim. İçimde mi kalmış ki benim gün yemekleri? Annem çalıştığı için hiç güne felan gitmezdi. Babaannemle halamdan biliyorum gün olayını. Ayyyy! Şimdi bile gözümün önünden geçit yapıyor dümbelek "gün tabakları". Kısır, pattiz salatası, bi takım börekler, değişik kek ve tatlılar, yeni demli çay. Oy!

Cedene hazırlamış bu tabağı...
Maça gideyim ben! Ohhh! Meksika dalgası da yaparız! Sezon başında Es-Es - Bursa/BJK/FB/GS maçlarından birine giderim. Çok da iyi olur, pek de güzel olur. Aslında canım veleybol (diyeni ısırırım!) maçı da seyretmek istiyor. Ben en iyisi 2013'te gördüğüm maçları kaçırmayayım.

İbadet sayımı çoğaltmam hakkımda çok hayırlı olur gibi geliyor. Akşamdan akşama okunan bi kaç sure ile teşekkür mü olurmuş? Bilemem tabii de, sanki yetersiz gibi geliyor bana. Neyse bu, Zeynep kuluyla Allah arasında, karışmayın siz.

(Şu an dilim, dudağım ve damağım yandı! Papatya çayı sallamıştım kendime, çok sıcak suya sallamışım meğer. Bardağa geri tükürene kadar haşlandım resmen. Bu bi işaret mi acaba? :S)

Bu liste çok uzamaya başladı. Ama her gün yeni bir şey istesem, zaten 365 istek olacak. Yani listenin uzaması doğal.

Daha çok, çok daha çok, en çok yardım yapmalıyım! Köylerdeki okullara, kimsesizlere, lösemili çocuklara, hastalara, yaşlılara, vakıflara, derneklere, sivil toplum örgütlerine...

Hiçbir şeyi atmadan, yeniden değerlendirebilmenin peşine düşmeliyim. Ben öyle keçeydi, hobiydi, dikişti falan anlamıyorum ama mesela eskiyen kıyafetlerimi yeniden değerlendirmenin bir yolunu bulamıyorsam ihtiyacı olanlar için kenara ayırayım. Giyilemeyecek gibi olanları, kesip biçip değerlendirsin diye anneme ya da kuzenime göndereyim.

Plastik ve kağıtları geri dönüşüme yollamalıyım. Eski evde bunu yapıyorduk ama lojmana taşınınca, burda böyle bir uygulamanın olmadığını öğrendik. Olsun ben geri dönüşümleri biriktireyim, atacak bir yer bulurum.

Kan bağışı yapsam tam süper olur. Baktım, emziren annelerle ilgili bir kısıtlama yok.

Üşenmemem lazım. Evet 2013'te aklıma gelen her şeyi direkt hayata geçirmeliyim. Budur! Bu beni daha enerjik, daha sosyal, daha insan yapacak. Bundan önce bütün yazdıklarımı siliyorum (Siler miyim len, kaç gündür uğraşıyorum ben bunla!), tek bir madde kalsın:
2013'TE ÜŞENMEYECEĞİM!



Tek tek mimlemek yerine, benim gibi mimleri sevenlere ithaf ediyorum bu yazıyı. Mimlendiniz efeeem...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederim.