SİNAN AKYÜZ - PİRUZE Şam'da Bir Türk Gelin


Bilmem Betty Mahmudi'nin “Kızım Olmadan Asla”sını okudunuz ya da seyrettiniz mi? 1991’de okumuştum ben. Ne zaman hikayesi arap ya da orta doğu ülkelerinden birinde geçen kitap okusam aklıma o geliyor. Başından, sonunu bilsem de okumaktan kendimi alıkoyamıyorum.
Piruze de böyle bir gerçek hikaye. Babası diplomat olan Piruze’nin çocukluğu Türkiye’de dayısı ve anneannesiyle geçiyor, sonrasında farklı ülkelerde anne babasıyla yaşıyor. Ta ki Şam’da Wassim’e aşık olup evlenene kadar.
Babasının bu evliliğe karşı çıkmasına rağmen, Sevim Teyze’nin kendi hayatından verdiği kötü örneklere rağmen Piruze bu evliliği genç yaşında yapıyor. Eminim siz de daha okumadan başından neler geçtiğini tahmin ediyorsunuzdur. Şeriat kanunlarına (ki şeriatın uygulanması hakkında ciddi yanlışların olduğu, İslamiyetin çarpıtılarak, erkek egemenliğinin dayatıldığını düşünüyorum) göre yönetilen, bu kanunla erkeğin canının çektiği 4 kadınla evlenmesini  hiçbir  şekilde ahlaksızca bulmayan, kocasının izni olmadan kadınların  yurtdışına çıkışının yasak olduğu  bir ülkede yabancı bir kadın olmak; aldatılmayı, fiziksel şiddeti, psikolojik baskıyı göze almayı gerektiriyor.
Benim düşündüğüm aslında Piruze’nin kendisi değil. Annesi ve babası! Piruze benim kızım olsaydı ne yapardım?! Babası gibi; evlendiği için ona kin besleyip hiçbir koşulda yardım elini uzatmamak ne kadar doğru ya da annesi gibi; pasif izleyici olmak, kızının örtbas ettiklerini görmezlikten gelmek. Hatta ta başında bu evliliğe izin vermek??!?
Sinan Akyüz’ün konuyu ele alışını, üslubunu çok beğendim. Akıcı bir şekilde ilerledi kitap. Hikayenin gidişatını tahmin etsem de hiçbir sayfasında sıkılmadım. Bu tarz kitapları seviyorsanız, tavsiyedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederim.