Unuttum :S

Telefonunun şarj makinesini evde unutmuştu ve şarjı bitmek üzereydi, eve gidince arayacaktı beni. Sinirlendim tabii! Bi insan nasıl bu kadar vurdumduymaz, şuursuz, unutkan vb olabilirdi?!

Dün akşam arabayı otoparka parkettim, çıkarken otopark sahibi Münir Abi’ye “İyi akşamlar” dedim, “Bu sefer bişey unutmadın di mi?” dedi. Şaşırdım tabii, niye öyle dedi ki iyiki bi defa arabanın anahtarını bırakmayı unutup yanımda götürdüm. Allah Allah ya!!!

Eve gidince düşündüm. Unuttuklarımı hatırladım:
-Cep telefonumu defalarca evde, bir kere de işyerinde unuttum.
-Ev anahtarımı onlarca kez arabada unuttum ve apartmanın kapısından geri döndüm.
-Birkaç defa cüzdanımı diğer çantada bıraktım(!)
-“Ararım akşama” dedim, unuttum.
-“Tamam şimdi e-posta atıyorum” dedim, unuttum.
-Annemin, babamın, sevgilimin telefon numaralarını unuttum.
-Her yerde karşıma çıkan posta kodumu hala hatırlayamıyor beynim, kodum mu oturtçam bi ara, hatırlatın.
-Elimde şıngırdayan şeyin, bozuk paralar olduğunu unutup, kapıyı onlarla açmaya çalıştığımda uzunca bir süre yerden bozuk para topladım, dalmışım.
-Gözümde gözlük olduğunu unutup yüzümü yıkadım.


Ben ki bir zamanlar çevremdeki herkesin ayaklı ajandasıydım, nasıl bu hale gelmiştim?! Kardeşimin sınav tarihlerini, teyzemin araması gerekenleri, bir kerecik yaptığım kekin tarifini, annemin arkadaşının evlilik yıldönümünü, bindiğim araçların plakalarını not almaya gerek duymadan aklımda tutabilirken ne oldu da “Ya sorma unutuyorum bu aralar her şeyi, yaşlanıyorum galiba” demeye başladım?! Nazar mı değdi, birinin “Ah”ı mı tuttu? Buyrun burdan araştırdım;

JFK Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Nerses Bebek bu konuyu şöyle açıklıyor: "Hafıza en önemli bilişsel işlevdir. Öğrenmeyle yakın olarak ilişkilidir. Hafıza, öğrenme ve çevre hakkında kazandığımız tecrübe ve bilgilerin depolanması ve daha sonra geri çağrılması görevini üstlenir. Bu görev beyin hücreleri (nöron) ve bunların kendi aralarında yaptığı bağlantılar (sinapslar) ile sağlanır. Bu süreç bir dizi karmaşık işlemi içerir. Bu işlemde yer alan birçok karmaşık mekanizma vardır. Sonuçta bilgi girişi, bilginin tanınması ve gerektiği zaman geri getirilmek üzere işlenerek depolanması sağlanır. Burada bilginin tekrar tekrar kullanılması öğrenmeyi ve hatırlama sürecini kolaylaştır. Bellek kısa ve uzun süreli olarak iki şekilde işler. Kısa süreli bellek o sırada ihtiyaç duyduğumuz şeyleri kısa sürede kullanmamızı sağlar. Eğer bu bilgi ihtiyaç duyacağımız ve tekrar kullanacağımız bir bilgiyse uzun süreli belleğe kaydedilir. Böylece kütüphane gibi yıllar sonra bu bilgiye yeniden ulaşabiliriz. Bu sistem bir bilgisayar sistemi gibi de öngörülebilir."

Tek başına bazı olayları unutmak bir hastalık ve ciddi bir sorun anlamına gelmemeli. Hepimiz günlük ve akademik yaşamımızı sürdürmek için ihtiyaçlarımızı karşılayabilmekteyiz. Önemli olan yapabildiğimiz etkinlikleri eskisi gibi yerine getiremiyor olmamız. Artık işimizi yapamaz, ihtiyaçlarımızı gideremez, sorumluluklarımızı yerine getiremez durumda olmak, bu konuda harekete geçmemizi gerektirir.

Acaba bazı insanlar niye daha az, diğerleri daha çok hatırlar? Hafızanın, zihinsel performansla ilgisi var mı?

Hafıza, zihinsel performansın içinde bir kısmı teşkil ediyor. Konsantrasyon, dikkat, algılama hızı, duygusal durum, enerjik olma, kafa karışıklığının derecesi ve hatta başın ağrıyıp ağrımaması önemli göstergeler olarak karşımıza çıkıyor. Peki bu göstergelere baktığımızda zihinsel performansınızı nasıl değerlendirirsiniz? Çoğumuzun, özellikle büyük şehirde yaşayan ve yoğun biçimde zihinsel işler yapmak durumunda olan kişilerin performansına bakacak olursak, sorunsuz olana rastlamak pek olası gibi değil.

Bu kargaşa içerisinde gördüklerini, duyduklarını dahası öğrendiklerini unutmama ve zihinsel performansın bozulmaması çok daha önemli hale geliyor.

Önce neden unutkan olmaya başladığınızı araştırın. Unutkanlığın kankaları:
-Fazla alkol
-Uykusuzluk
-Stres
-İlaçlar
-Beslenme yanlışları
-Antisosyallik
-Uzun süreli pasif faaliyetler (örn: televizyon seyretmek)
-Yüksek şeker, kolesterol, hipertansiyon vb şikayetler kan damarlarını hasara uğratarak beyne giden besin maddelerini ve oksijeni azaltıyor.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Başhekimi Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, “Unutuyoruz; çünkü cep telefonu, internet, televizyon gibi uyaranlar yüzünden aslında hiçbir şeye tam olarak konsantre olmuyoruz” diyor.

Sonra daha iyi hatırlamak için elinizden geleni ardınıza komayın:
- Zihninizi zorlayın: hobiler edinin, bulmaca çözün, video oyunları oynayın
- Dikkat gösterin
- Her şeyi hatılamaya çalışmayın
- Mineral ve vitamin desteği alın, dengeli beslenin, az yağlı yiyin, bol bol meyve sebze tüketin
- İyi uyuyun
- Stresinizi sınırlayın
- Egzersiz yapın
- Sosyalleşin: Sürekli faal olmak, arkadaş ve aileyle vakit geçirmek unutkanlığı engelliyor.
- Planlayın, not alın, liste yapın

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Atalay, “Belli bir yaştan sonra unutkanlık başlamışsa hastayı öncelikle bir nöroloğun görmesi iyi olur, çünkü yaşlanmaya bağlı bunamalar oluşabilir. Ama genç yaşlarda, yani 40-50’li yaşlardan önce kalıcı ve günlük hayatı etkileyen unutkanlıklar yaşanıyorsa; keyifsizlik, moralsizlik, konsantrasyon eksikliği, işten kaçınma hali gibi diğer belirtiler varsa, organik bir şey olma ihtimali çok daha düşüktür, kişi depresyonda olabilir ve önce bir psikiyatrist tarafından görülmelidir” diyor.

Unutmayın! Önemli olan arabanın veya evin anahtarını sık sık orada burada unutmanız veya nereye koyduğunuzu çabucak hatırlayamamanız değildir. Önemli olan elinize anahtarı aldığınızda onun ne işe yaradığını hatırlayamamanız, düşünmenizdir!

Ay! Özürdilemeyi unuttum: Sevgilim; şarj makineni unuttuğunda sana sinirlendiğim için özürdilerim ):

-- ZeyneP

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederim.